Acıdan Kaçmak Yerine Ona Alan Açmak: Psikolojik Esnekliğe Giden Yol Eskişehir Psikolog/Psikolojik Danışman
- Süha Topçu

- 7 Ağu
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Eyl

Hayatta kaçınılmaz olan şeylerden biri acıdır. Birini kaybetmek, hayal kırıklığına uğramak, başarısız olmak, dışlanmak, yalnız hissetmek… Bunlar yaşamın içinde tekrar tekrar karşımıza çıkan insani deneyimlerdir. Ama çoğumuz bu deneyimlerle yüzleşmek yerine, onlardan kaçmayı öğreniriz.
Oysa acıdan kaçtıkça, yaşamla olan bağımız da zayıflar. eskişehir psikolog
Kaçtıkça Büyüyen Acılar
Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), acıdan kaçınmanın uzun vadede işlevsizleştiğini söyler. Çünkü kaçınma, sadece kısa vadeli bir rahatlama sağlar. Duygular bastırıldıkça büyür, bedenimize yerleşir, ilişkilerimizi bozar ve davranışlarımızı dar bir alana hapseder.
Örneğin, geçmişte alay edilme deneyimi yaşamış biri, ileride utanma duygusunu yeniden yaşamamak için insanlarla konuşmaktan kaçınabilir. Ama bu davranış, bir süre sonra yalnızlığı getirir. Kaçınmaya çalıştığı şey (utanç) böylece hayatın başka alanlarında, daha da güçlü biçimde yeniden ortaya çıkar.
Acıya Alan Açmak Ne Demek? Eskişehir Psikolog
ACT’te “acıya alan açmak”, onu sevmek ya da ona boyun eğmek anlamına gelmez. Bu, duygunun farkına varmak, ona bir yer tanımak ve onunla birlikte ilerleyebilmek demektir.
Bu yaklaşım, duygularla savaşmak yerine onlara “orada olmaları için izin vermek” anlamına gelir. Acıya “Buyur, sen de gel. Zaten buradasın” diyebildiğimizde, onun üzerimizdeki baskısı hafifler.
Sistemik Perspektiften: Acıyla Kurulan İlişki, Geçmişin İzlerini Taşır
Sistemik Psikoterapi’de ise acıyla nasıl ilişki kurduğumuz, büyük ölçüde geçmiş ilişkilerimizin bir yansımasıdır. Eğer çocukken acınızı görünür kılan, duygunuza eşlik eden bir yetişkin olmadıysa, bugün de acınızı bastırarak güçlü olmaya çalışabilirsiniz.
Ya da belki evin içinde sürekli yüksek sesli kavgalar oldu ve siz “sorun çıkmasın” diye duygularınızı yok saymayı öğrendiniz. Şimdi yetişkinliğinizde, acı geldiğinde “bunu hissetmeye hakkım yok” gibi bir iç ses devreye giriyor olabilir.
Bu yüzden acıya alan açmak, sadece bugünkü duyguyla değil; o duyguya nasıl bir ilişki kurduğumuzla da çalışmayı gerektirir. eskişehir psikolog
Psikolojik Esneklik: Acıyla Birlikte Hareket Etme Becerisi
Psikolojik esneklik, ACT’nin temel hedefidir. Bu, zorlayıcı içsel yaşantılara rağmen değerlerimiz doğrultusunda hareket edebilme becerisidir.
Yani “üzgünüm ama yine de arkadaşımın doğum gününe gideceğim” diyebilmek…“Kaygım yüksek ama bu sunumu yapmayı seçiyorum” diyebilmek…“Kalbim kırık ama iletişim kurmayı deneyeceğim” diyebilmek…
Bunlar, acıyla birlikte ilerleyebilen bir zihnin örnekleridir. eskişehir psikolog eskişehir çift terapisi
Peki Nasıl Başlanır? Eskişehir Psikolog/ Psikolojik Danışman
Acıya alan açmak kolay değildir. Çünkü zihin sizi korumak ister ve “Aman sakın bu duyguyu hissetme!” diye bağırır. Ama bir durup şunu sorabilirsiniz:
Bu duygudan kaçmaya çalıştığımda ne oluyor?
Bu acıyla birlikte olmayı deneyebilseydim, nasıl bir adım atardım?
Şu anda neye değer veriyorum?
Bu sorular, hem farkındalığınızı artırır hem de otomatik kaçınma döngüsünden çıkmanıza yardımcı olur.
Sonuç Yerine: Duygularınızla Dost Olmak
Danışanlarımla yaptığım çalışmalarda en çok duyduğum cümlelerden biri şudur:“İlk defa bu duyguma kızmadan yanında durabiliyorum.”
İşte psikolojik esneklik tam olarak budur. Acıyla savaşmak yerine ona yoldaşlık etmek… Korkuyla el ele tutuşmak… Üzüntüyü sırtımıza yüklemek yerine, yanımıza oturtmak…
Yaşam, acıyı da kapsar. Ama acıyla birlikte yürümeyi öğrenenler, hayatın tüm renklerine daha cesurca yaklaşabilir.
Eğer siz de acınızı bastırmak yerine onunla daha sağlıklı bir ilişki kurmayı öğrenmek istiyorsanız; terapi süreci bu yolda size eşlik edebilir. eskişehir psikolog eskişehir çift terapisi




Çok doğru