Psikolojik Danışma Seanslarında Neler Olur?

“İçimde bir şeyler var ama tam olarak ne olduğunu bilmiyorum.”

“Konuşsam nereye varacak ki, zaten geçmedi gitti bu duygu…”

“Birine anlatsam, ya yargılanırsam?”

Psikolojik danışma sürecine başlamadan önce bu tür cümlelerle gelen çok kişi oluyor. Seansların gizemli, hatta biraz da korkutucu bir tarafı var gibi gelebilir. Ancak gerçek çok daha sade ve insani: Psikolojik danışma, kendinle buluşmanın, geçmişin sesini duyup bugünün adımlarını netleştirmenin güvenli bir yoludur.

Benim çalıştığım ekol olan Sistemik Psikoterapi ve Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), danışanın yaşadığı sıkıntıyı sadece bireysel düzeyde değil, onun ilişkileri, aile yapısı, değerleri ve hayat döngüsü içerisinde ele alır. Yani seanslar bir “sorun çözme” odası değil, bir anlam keşfetme alanıdır.

Peki, Seanslarda Neler Olur?

• Dinlenirsiniz. Belki ilk kez biri sizi gerçekten duyar.

• Sisteminiz konuşur. Aileniz, çocukluk deneyimleriniz, bugün kurduğunuz ilişkiler; hepsi birer iz bırakmıştır. Bu izleri birlikte okuruz.

• Değerlerinizle temas kurarsınız. ACT, kişinin yaşam değerlerine göre hareket etmesini önemser. Ne istediğinizi değil, neye değer verdiğinizi konuşuruz.

• Zorlayıcı duygularla baş etmeyi öğrenirsiniz. Onları yok etmeden, kaçmadan, savaşmadan…

• Kendinizle ilişkiniz dönüşür. Kimi zaman geçmişinizin gölgesinden çıkıp kendi hikayenizin yazarına dönüşürsünüz.

Bir Eskişehir psikolog olarak birçok danışanla çalışırken fark ettiğim şey şu: İnsanların iyileşmesi, bir teknikten çok bir ilişkiyle başlar. Eskişehir psikolojik danışma süreçlerinde en çok duyduğum cümlelerden biri, “İlk defa biri bu kadar dikkatli baktı bana.” oluyor. Çünkü terapide esas olan şey “ne” yaptığımız kadar, “nasıl” bir bağ kurduğumuzdur.

Her Şey Anlatılmak Zorunda Mı?

Hayır. Hazır olmadığınız hiçbir şeyi anlatmak zorunda değilsiniz. Danışma süreci bir yarış değil; kendi ritminizde, kendi adımlarınızla ilerlersiniz. İlk seansta bazen sadece “hoş geldiniz” deriz, bazen bir cümle çok şey açar. Eskişehir terapi sürecinde bu çeşitliliğe ve bireyselliğe yer vardır. Her danışan biriciktir.

Terapiye Başlamak İçin “Hazır Olmak” Gerekir Mi?

Danışmanlık için hazır hissetmek çoğu zaman terapiye başladıktan sonra gelir. Korkularla, belirsizlikle, hatta dirençle birlikte gelmek bile yeterlidir. Terapi, “hazır olmayı beklediğiniz” değil, “hazır hale gelmeyi keşfettiğiniz” yerdir.

Eğer siz de kendinizle daha derin bir bağ kurmak, yaşadıklarınıza dışarıdan bakmak ve duygularınıza alan açmak istiyorsanız, bir adım atabilirsiniz.

İletişim kurmak için web sitem üzerinden ya da sosyal medya hesaplarımdan bana ulaşabilirsiniz.